GizemceKeşiflerTravel & Food

Almanya’ya Kedi Getirme Süreci

Yeni bir ülkeye, şehre, eve alışırken en büyük psikolojik desteklerimizden birinin evde bizimle yaşayan dostlarımız olduğunu Berlin’e taşınma sürecimizde daha iyi anladım. Düzen seven kedi gibi evcil hayvanların taşınma karmaşasından hoşlanmadığını bildiğimiz için prosedürler tamamlansa bile ilk gidişimizde yanımıza almayı düşünmemiştik. Tabi bu kararın bir takım dezavantajları oldu. Ayrı kaldığımız 4 ay içinde hayatımız komple değişirken aklımdaki en büyük şeylerden biri Mia’yı bir an önce yanımıza almaktı. Hayatınızın komple değişmesinin yanı sıra evcil hayvanınızı geride bırakmanın vicdani yükünün eklenmesi bir süre sonra ciddi anlamda yıpratıcı oluyor.

Almanya’ya taşınmakla ilgili ilk blog yazımın bu konuyla ilgili olmasını planlamıyordum ancak Instagramın karakter sınırı süreci özetlememe bile yetmeyince ani bir kararla blog yazısına çevirmeye karar verdim. Yoğun istek üzerine gezi yazılarımla birlikte Almanya’ya nasıl taşındığımız, mavi kart, ev bulma, iş bulma, Almanya’da yaşam ile ilgili detaylı yazılar gelmeye devam edecek. Yeni yazıları beklerken anlık paylaştığım hikayeleri de Instagram hesabımdan takip edebilir, tüm sorularınız için bana mesaj atabilirsiniz.

Almanya’daki her işlem gibi kedinizi yanınıza almanızın da bir prosedürü var. Zaten 4 ay ayrı kalmamıza sebep olan şeylerden biri bu prosedürdü. Bu yazıyı yazmamdaki en büyük amaç henüz Almanya’ya taşınmamış evcil hayvan sahiplerinin bu yazıyı taşınmadan önce okuyarak prosedürlerlerin ilk adımına erkenden başlamalarını sağlayarak ayrı kalmamalarına katkıda bulunmak.

İlk yapılması gereken işlem AB standartlarına uygun yeni karneden/pasaporttan almak. Veterinerden edinilen bu belgenin ücreti Mayıs ayında 50₺’ydi. Dış görüntüsü aşağıdaki şekilde.

Pasaporttan sonra kedinizin çipi yoksa çip takılması gerekiyor. Türkiye’de yaşayan kediler (ve tüm evcil hayvanlar) için çip takımı zorunlu bir işlem. Türkiye için son yaptırma tarihi 31 Aralık 2022. Bu çip sayesinde kediniz kaybolduğunda veteriner yardımı ile bulunması kolaylaşacak, tüm hastalıkları vs bu çip üzerinden takip edilebilecek. Veteriner dışında çip takma işlemi Tarım ve Orman Bakanlığı’nın il/ilçe müdürlüklerinden de yapılabiliyor. Detaylı bilgi için yakınınızda bulunan il/ilçe müdürlüğünü arayarak bilgi alabilirsiniz.

Çip işleminden sonra Almanya talebi ile kuduz aşısı olması gerekiyor. Düzenli kuduz aşısı yaptırıyor olsanız bile tekrarlanması gerektiğini okudum. Bu konuyu veterinerinize danışmanızda fayda var. Biz evden dışarı çıkarmadığımız için 1 yaşından sonra yaptırmamıştık kuduz aşısını.

Kuduz aşısından 15 gün sonra veteriner tarafından kan tahlili alınarak titrasyon testi yapılıyor. Bu işlemin Mayıs ayında ücreti 1700₺ civarındaydı. Kasım ayında 2500₺ olduğunu öğrendim. Muhtemelen artmaya da devam edecektir, bilginiz olsun. Test sonucu 1-2 haftaya çıkıyor. Sonuç çıktıktan sonra en az 90 gün beklemeniz gerekiyor.

90 gün tamamlandıktan sonra uçuşa 1-2 gün kala en yakınınızda bulunan Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ilçe müdürlüğüne götürerek kedinizin yurtdışına çıkışında herhangi bir sorun olmadığına dair belge almanız gerekiyor. Biz artık Türkiye’de yaşamadığımız için Mia’nın kaldığı evin (ailemizin evi) en yakınındaki müdürlüğü aradık. Burada da bizden 600₺ tutarında bir ücret alındı.

Yakınınızda bulunan ilçe müdürlüğünü gitmeden 1-2 gün önce aramanız gerekiyor. Yoğunluğa göre randevu verebiliyorlar ya da randevusuz şu saatten sonra direkt gelin de diyebiliyorlar. Telefonda bizden bir kaç evrakın fotokopisi de istendi. O yüzden gitmeden mutlaka telefonda görüşün. İstenilen fotokopiler; kedinin pasaportu, sizin pasaportunuz, kedinin o tarihe kadar birlikte kaldığı kişinin ikametgahı, titrasyon testi sonucu. Ek olarak Mia ailemizle kaldığını için evden bir kişinin gitmesine izni olduğuna dair imza talep edildi. Bu nedenle evden bir kişi müdürlüğe bizimle geldi.

Uçuşumuzu Pegasus ile yaptık. Pegasus şartlarına göre kedinizin kabinde sizinle birlikte seyahat edebilmesi için taşıma kabı/çantası ile birlikte en fazla 8 kg olması gerekiyor. Kabın/çantanın boyutlarının en fazla 32*32*50 ölçülerinde olması, seyahatten 1 gün önce veterinerden kedinizin uçuş için sağlığının yerinde olduğuna dair belge almanız ya da yeni pasaportta yer alan sağlık bölümünün doldurulması gerekiyor. Diğer detaylar için Pegasus’un sitesini kontrol etmenizi öneririm çünkü her hayvana göre kontrol etmeniz gereken farklı detaylar mevcut. Siteye buradan hızlıca ulaşabilirsiniz.

Uçuştan önce kediniz ile birlikte uçacağınızı bildirmek için Pegasus çağrı merkezini aramanız gerekiyor. Tüm bilgilendirmeleri burada size aktarıyorlar. Kedinizin sizinle uçabilmesi için bir ödeme talep ediliyor, ödemeyi de telefonda yapıyorsunuz. Yurtdışı için 60 USD ücreti var. Çağrı merkezinden ya da sitesinden güncel tutarı teyit etmenizi öneririm, her an değişebiliyor ücretler.

Telefon görüşmemiz sırasında internet sitesinde bulunmayan sağlık beyanı da talep edildiği iletildi. Bunun için uçuştan önce kedinizi veterinere götürerek uçuş için sağlıklı olduğuna dair bir belge almanız ya da pasaportta bulunan ilgili alanın doldurulması talep ediliyor. Bizim veterinerimiz bunun için herhangi bir ücret talep etmedi ancak normalde talep edildiğini biliyorum. Titrasyon testini ve sağlık raporunu check-in işlemleri sırasında kontrol ediyorlar, yanınızda mutlaka bulundurmalısınız.

Eğer kediniz aşırı agresif değilse genel olarak uçuştan önce uyuşturucu bir madde verilmesi önerilmiyor. Bu durum tamamen sizin sorumluluğunuzda. Biz herhangi bir sorun çıkması durumda vermek için yanımıza hafif yatıştırıcı özelliği olan bir malt aldık (veteriner önerisi ile). Neyse ki hiç kullanmamız gerekmedi. Uçağa binene kadar sürekli tetikte olmaktan yorulduğu için uçuş boyunca uyudu bizimki.

Almanya’ya indikten sonra kimse özellikle bir kontrol yapmadı. Biz kendimiz gümrüğe giderek kedimizle geldiğimizi söyledik. Sadece evrakları kontrol ederek bizi gönderdiler, herhangi bir kayıt vs yapmadılar. Mia’nın bizimle Almanya’ya giriş yaptığına dair Alman hükümetinde herhangi bir bilgi yer almıyor şu anda. Bu durum bizi şaşırttı açıkçası. Bu kadar evrakla, prosedürle uğraştıktan sonra bir kayıt vs yapılacağını düşünmüştük. İnsan ister istemiz boşuna mı yaptım tüm bunları diye düşünüyor.

Bu aşamadan sonrası huzur diyebilirim. Artık içiniz rahat bir şekilde +1’iniz ile yeni hayatınıza devam edebilirsiniz. Bu süreci sorunsuz tamamlayınca içim tam anlamıyla rahatladı. Darısı isteyen herkesin başına.

Son olarak 2 gün önce Almanya’da deneyimlediğimiz ilk veteriner macerasından da bahsetmek istiyorum. Normalde her şeyde bir prosedür olduğu için bunda da bir süreç beklemiştim. Almanlar beni şaşırtarak buraya evrak ya da tarih beklemeli bir süreç eklememişler. (Belki de henüz sıra gelmemiştir.) Türkiye’deki gibi veterineri arayarak randevu oluşturup direkt götürüyorsunuz. Bizim şansımıza evimize 3 dakika yürüme mesafesinde Türk bir veteriner var, bundan sonra tüm işlemlerimizi oradan devam ettireceğiz.

Sorularınız için her zaman burayım.

Yeni yazılarda görüşmek üzere…

Yorum Yapabilirsiniz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

16 Yorum