Paris’in gözbebeğine özel bir yazı hazırlamamak bence haksızlık olurdu. Dünya çapında en ünlü eserlerden biri olan Eyfel’in geçmişine biraz gittikten sonra yazının keyifli kısmına geçiş yapacağım. Bu tarz bilgilendirmelerle ilgilenmeyen büyük bir kitle var biliyorum ama bence kısa da olsa göreceğiniz yapı/şehir/eser hakkında bilgi sahibi olmanız ona farklı bir bakış açısı ile bakmanızı sağlayacak. Ben direkt eğlenceme bakarım diyenleri de Eyfel Kulesi’nin keyfini çıkarabileceğiniz aşağıdaki turlara beklerim.
Paris ile ilgili daha önce paylaştığım tüm yazılara buradan toplu halde ulaşabilirsiniz. Eğer Paris planınız var Instagramdan paylaştığım hikaye serileri de çok işinize yarayacak. Paylaşımlar fazla olduğu için 3 farklı öne çıkarma serisi yapmak durumunda kaldım. İlk üç günlük gezimize buradan, dördüncü gün gezimize buradan, beşinci gün ve döndükten sonra paylaştığım hikayelere buradan ulaşabilirsiniz.
İsmini, inşa ettiren Fransız mimar Gustave Eiffel’den alır. En büyük turizm cazibelerinden biri olan Eyfel Kulesi, yılda 6 milyon turist çeker. Eyfel Kulesi 1887 ile 1889 yılları arasında Gustave Eiffel’in firması tarafından, Fransız Devrimi’nin 100. yıl kutlamaları çerçevesinde düzenlenen Expo 1889 Paris fuarının giriş kapısı olarak inşa edilmiştir. Aslında kulenin mimarı Gustave Eiffel değil, İsviçreli Maurice Koechlin ‘in siparişi üzerine tasarlayan Stephen Sauvestre’dir. Meslektaşı Emile Nouguier ile beraber ilk tasarımları yapmıştır. Kulenin, 7.739.401 Frank 31 Sent tutan inşaat masrafları, Gustave Eiffel’in tahminlerinin 1 milyon frank üstündedir. 1889 yılındaki açılış tarihinden önceki 5 ayda 1,9 milyon kişi ziyaret edince, yıl sonuna kadar toplam masrafın 3/4’ü çıkartılmıştır.
200.000 metrekare alanda bulunan Eyfel Kulesi her 7 yılda bir, 60 ton boya ile boyanır. (Biz gittiğimizde de bir kısmı boyanıyordu.)
Günümüzün en ünlü eserlerinden biri olan Eyfel ilk yapım yılları sırasında edebiyatçı ve sanatçı kitle tarafından oldukça tepki çekmiş ve imza kampanyası başlatılmış. Hatta ilk başlarda Eyfel Kulesi sadece 20 yıl için müsaade almış, 1909 yılında sökülmesi planlanmış. Kule, iletişim için çok uygun yüksekliğe ulaştığından ve yeni yüzyılda Atlantik ötesi haberleşmeye imkan tanıdığından kalmasına izin verilmiş. Bu açıdan da Eyfel Kulesi radyo yayıncılığının gelişmesinde önemli rol oynamıştır.
Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Eyfel_Kulesi
Eyfel’in keyfini çıkarmak için iki farklı seçeceğiniz var. İlk seçenek üzerine çıkarak yapıyı detaylı inceleyip manzarasının tadına varabilirsiniz, ikinci seçenek de birazdan bahsedeceğim noktalarda Eyfel’i doya doya izleyebilir ve fotoğraflayabilirsiniz. İlk seçenek için bilet alabileceğiniz linki buraya bırakıyorum.
Eyfel bir çok turistin göz bebeği olduğu için manzaralı aktiviteleri, turlu gezileri de oldukça ilgi görüyor. Siz de farklı bir aktivite ile Eyfel’in keyfini çıkarmak isterseniz Get Your Guide’ın farklı etkinliklerini aşağıda bulabilirsiniz. Daha fazlası için tıklayarak sitesinden detaylı inceleyebilirsiniz.
Sıra geldi yazının en keyifli bölümü olan Eyfel’in en güzel göründüğü noktalara. Hava şartlarından dolayı biz hepsinde vakit geçiremedik ama önceden araştırarak hazırladığım için hepsini buraya ekledim, gitme şansı olacaklara şimdiden keyifli vakit geçirmenizi diliyorum. Aceleniz varsa gezilecek yerler için aşağıdaki maddelere tıklayarak açıklamalarına hızlıca da erişebilirsiniz.
1. Trocadéro Meydanı & Bahçeleri
2. Carousel de la Tour Eiffel
3. Champ De Mars
4. 6 Numaralı Metro
5. Au Canon des Invalides’in Sokağı
6. Alexandre III Köprüsü
7. Pont de L’alma Köprüsü
8. Seine Nehri kıyısı
9. Rue de L’Universite
10. Galeries Lafayette Haussmann
11. Zafer Takı (Arc de Triomphe) Üzeri
12. Av. De Cameons
13. Le Recrutement Café
14. Montparnasse Kulesi
15. Place Rapp
1. Trocadéro Meydanı & Bahçeleri
En popüler ve en güzel manzaralardan biri burası diyebilirim. Fotoğrafçılar burayı boş yakalayabilmek için çekimleri sabah erken yapıyorlar genelde. Biz de gezilerimizde bazı popüler yerleri boş yakalayabilmek için erken hareket ediyoruz ama Paris’te yaşadığımız ani hava değişiminden dolayı sabahları erkenden kendimizi dışarı atmak pek mümkün olmadı. Yine de sizin aklınızda olsun, sıcak bir havaya denk gelirseniz buraya erken saatte gelmek daha az insan ile fotoğraf çekmenizi sağlayabilir. Bahçeler kısmındaki ağaçların çiçek açtığı döneme denk gelirseniz oldukça renkli fotoğraflarınız olacaktır. Burayı dinlenme noktası olarak da kaydedebilirsiniz.
Konumunu buraya bırakıyorum.
2. Carousel de la Tour Eiffel
‘Eyfel Kulesi Atlıkarıncası’ olarak da adlandırılan en fotojenik noktalardan biri olarak notunuzu alabilirsiniz. Atlıkarıncanın insanı çocukluğuna götüren etkisi ile Eyfel’in asilliği birleşince ortaya bambaşka fotoğraflar çıkacağını göreceksiniz. Atlıkarınca aktif olarak çalıştığı için binme şansınız da var. İçinizdeki çocuk hala kıpır kıpırsa burayı çok seveceğinize eminim.
Konumunu buraya bırakıyorum.
3. Champ De Mars
Eyfel’i izlemesi hem en keyifli hem de en rahat nokta burası bence. Hatta gelirken yanınızda şarabınızı ve alıştırmalığınızı alarak gelirseniz alacağınız keyfi en üst seviyeye çıkarmış olursunuz. Geniş yeşilliklerin üzerine serilip Eyfel manzarası ile güzel bir akşam/gündüz pikniği yapılabilir. Kalabalık bir dönemde burası iğne atsanız yere düşmeyecek kıvama geleceğini de özellikle hatırlatmak isterim.
Konumunu buraya bırakıyorum.
4. 6 Numaralı Metro
Şimdiye kadar gördüğüm en güzel manzaralı metro rotası olabilir 6 numaralı metro hattı. Hem güzel mahallelerden geçiyor hem de sizi metroda yolculuk yaparken Eyfel manzarası ile buluşturuyor. Böyle anlatınca da her durakta görünüyormuş gibi bir izlenim oluşmasını istemem, Eyfel’i görebilmek için dışarıya bakmanız gereken durak Bir-Hakeim durağı. Farklı çekim teknikleri ile burada güzel fotoğraf/video yakalayabilirsiniz.
5. Au Canon des Invalides’in Sokağı
Düşünsenize Paris’te herhangi bir kafeye oturuyorsunuz ve tam karşınızda Eyfel Kulesi manzarası var. İşte bu sokak tam olarak öyle bir sokak. Eyfel’i gören kafede yerinizi alarak saatlerce keyif yapabilirsiniz.
Sokağın ismini net göremediğim için kafenin konumunu buraya bırakıyorum.
6. Alexandre III Köprüsü
Fotoğraf ya da video çekerken en rahat ettiğimiz noktalar köprüler ve nehir kenarları oldu. Hem açı olarak çok iyiler hem de oldukça fazla ve uzun oldukları için insan kalabalığı fotoğraf çekimimize hiç en engel olmadı. Yürümesi, Eyfel’i izlemesi en keyifli ve en ünlü köprülerden biri Alexandre III Köprüsü. Buraya rotanızı bir şekilde çevirmenizi tavsiye ederim.
Konumunu buraya bırakıyorum.
7. Pont de L’alma Köprüsü
Eyfel’e Alexandre III Köprüsüne göre daha yakın ama ona göre daha sadece olan bir köprü. Çekeceğiniz video ve fotoğraflarda Eyfel daha net görüleceği için burayı da listeye ekledim.
Konumunu buraya bırakıyorum.
8. Seine Nehri Kıyısı
Sırada benim favori noktalarımdan biri var. İster Eyfel manzaralı nehrin kıyısında telaşsız, sindire sindire yürüyün isterseniz de kendinize güzel bir nokta seçerek piknik yapın. Her türlü değerlendirmeniz gereken yerlerden biri Seine Nehri’nin kıyısı. Nehir kıyısı boylu boyunca Eyfel’i görmüyor ama onu görecek kıyılarda yürümek ekstra keyifli.
9. Rue de L’Universite
Sabahın ilk ışıklarında gitmeniz gereken upuzun sokakta minicik bir alanda Eyfel’i fotoğraflayabileceğiniz bir nokta burası. İnanılmaz kalabalık ve fotoğraf alanının darlığından dolayı sabahın ilk ışıkları önerimi ciddiye almanız insansız fotoğraflar için önemli bir etken olacak, bana güvenin. Bu bilgiyi ben de farklı bloglarda okumuştum ancak pratikte uygulayamamıştır. Sizin de aklınızın bir köşesinde kalsın, belki uygulamaya da geçirebilirsiniz. Burası ile ilgili dikkat etmeniz gereken bir diğer püf nokta harita baktığınız zaman uzun bir cadde göreceksiniz. Bu caddeye Eyfel Kulesi’nin altından giriş yaparsanız direkt çekim noktasına ulaşırsınız. Biz rotamız gereği tersten geldiğimiz için caddeyi komple yürümek zorunda kaldık.
Konumunu buraya bırakıyorum.
10. Galeries Lafayette Haussmann
Bir alışveriş merkezi düşünün ki terasında eşsiz bir Eyfel manzarası var. Elbette çok yoğun ama illa ki kenarlarda güzel fotoğraf alabileceğiniz yer buluyorsunuz. Özellikle gün batımı saatinde burayı tercih etmenizi şiddetle tavsiye ederim.
Konumunu buraya bırakıyorum.
11. Zafer Takı (Arc de Triomphe) Üzeri
Zafer Takı ile ilgili detaylı bilgiyi Paris Gezi Rehberi yazımda verdiğim için bu sefer detaya girmiyorum. Sadece burdaki manzaranın ücretli olduğunu yeniden belirtmek ve gün batımında tercih etmenizi önermek istiyorum.
12. Av. De Cameons
Eyfel fotoğraf noktalarından gidemediğimiz için aklımda kalan tek yer burası olabilir. Sadece Eyfel için gidilecek bir cadde olarak düşünebilirsiniz burayı. O kadar güzel fotoğraflar/videolar gördüm ki burada sizin bu şansınızı elinizden almamak için listeme ekledim. Giderseniz benim yerime de ölümsüz kareler kaydetmeyi unutmayın.
Konumunu buraya bırakıyorum.
13. Le Recrutement Café
İşlek bir cadde, kendi halinde işleri için koşuşturan insanlar, şirin bir kafe ve gözbebeğimiz Eyfel’i tek bir karede düşünün. Biraz önce hayalini kurduğumuz kare için Le Recrutement Café’nin yolunu tutun derim.
Konumunu buraya bırakıyorum.
14. Montparnasse Kulesi
Bir kuleye çıkmak bu kadar pahalı olmasaydı belki bizim de değerlendirebileceğimiz manzara noktalarından biri olabilirdi burası. Paris zaten başlı başına pahalı bir şehir olduğu için bir de bu tarz ekstralara her zaman bütçe olmayabiliyor. Tabi ki çok istiyorsak başka bir yerden kısarak bu tarz yerlere de gidiyoruz ama bu sefer denk getiremedik bir türlü. Kişi başı 17 Euro bütçesi olanlar değerlendirebilsin diye listeme ekledim. Burayı sadece Eyfel için değil, Paris’i en üst noktalardan birinden görmek için de değerlendirebilirsiniz.
Konumunu buraya bırakıyorum.
15. Place Rapp
Minicik çıkmaz bir sokakta klasik Fransız evlerinin arasından Eyfel’i fotoğraflamaktan daha iyi ne olabilir ki? Eminim bu sokağın bulunduğu nokta herhangi bir günkü rotanızın yakınında, hatta belki de tam ortasında kalacaktır.
Konumunu buraya bırakıyorum.
En güzel Eyfel’li fotoğraflar sizin olsun, yeni keşiflerde görüşmek üzere.
Yorum Yapabilirsiniz