Günübirlik ziyaret etmek için rotanıza ekleyebileceğiniz bu tarihi köyün kısa bir özetini hazırladım size. Henüz görmeyen ya da görüp de doyamayan varsa bu yazıyı okumadan geçmesin.
Halk arasında Hayaletköy olarak bahsedilen sevgili Kayaköy’ü de Fethiye gezimizin ilk gününde ziyaret ettik. Fethiye merkeze yaklaşık 20 dk uzaklıkta olan bu şirin köyün harabe alanı dışında yaşam alanı da bulunuyor. Özellikle son yıllarda popüler olan bu köye ciddi oranda yeni evler yapılmaya başlandığını gözlemledik. Harabelerin olduğu kısıma Müzekartınız varsa ücretsiz girebiliyorsunuz, Müzekart yok ise kişi başı 10 TL ödeyerek girebilirsiniz.
Kayaköy’deki harabelerin geçmişinin MÖ 3000’lere kadar gittiği biliyor muydunuz?
Açıkçası eski olduğunu biliyordum ama milattan önceye dayandığını okuduğumda hayrete düştüm. Keşfedeceğim yerlere gitmeden önce ufak çaplı tarihi bir araştırma yapmayı alışkanlık haline getirdim. Göreceğim yerlerin, basacağım toprakların, tanışacağım insanların daha önce neler yaşadığını, neler atlattığını bilmek keşfimi daha bir anlamlı kılıyor.
Kayaköy’de genel olarak Osmanlı döneminde de dağlık olan harabe kısımda Rumlar, köyün düzlük kısmında da Türkler yaşıyormuş. Mübadeleye kadar böyle yaşayıp gitmişler ancak mübadele döneminde Rumlar köyü terk etmek zorunda kalınca burası da böyle Hayaletköy olmuş. Bir de üzerine depremler seller gelince köy bugünkü halini almış. Köye zaten girdiğiniz zaman o terkedilmişliği, yaşanmışlığı derinden hissediyorsunuz. Hem keyifli hem de hüzünlü bir keşifti Kayaköy. Yıkık evlerin yaşanmışlığı sizin de tüylerinizi ürpertecek.
Kayaköy’de görmeden dönmemeniz gereken 3 nokta
Köyün harabe kısmında yer alan bu 3 yerin bazılarına gitmek için köyün içinde herhangi bir tabela göremeyeceksiniz. Dağlık bir araziye kurulduğu için rastgele aramanız da oldukça yorucu olacaktır. Mutlaka köyün içindeki görevlilere danışmanızı ya da gitmeden Youtube kanalımdaki Vlog’umu izlemenizi öneririm. Kolay olması için linki buraya bırakıyorum.
1. Yukarı Kilise
Fotoğrafta gördüğünüz yapı bu kiliseye ait. Burayı bulmak için herhangi bir tabela göremeyeceksiniz. Birilerine sorarak bulmanız şart çünkü köyün tepelerinden birinde yer aldığı için tesadüfen önüne çıkmanız düşük ihtimal. Eğer bizim gibi Kayaköy’ün yukarı girişinden girerseniz zaten bu kilisenin önünden geçeceksiniz. Yukarı giriş için de herhangi bir tabela göremedik, sorarak bulduk maalesef.
Kilise restorasyondan dolayı kapalı durumda ama bu beni durdurmadı, gitmeden yaptığım araştırmanın faydasını inanılmaz gördüm bu köyde. Instagram’da daha önce giden arkadaşlarım kilisenin bir duvarının atlanabilecek yükseklikte olduğunu belirtmişti. Kiliseyi görür görmez ilk işim o duvarı aramak oldu tabi ki. İçeri girdiğimizde herhangi bir çalışma yapıldığına dair bir iz de göremeyinde biz de bu güzel mekanın tadını çıkardık.
Buraya kadar gelmişken bu güzelliği görmeden dönseydim içimde kalırdı. Sonucunda bu fotoğraf çıktı ama değmemiş mi?
2. Aşağı Kilise
İçine giremediğim ama dışından baya sağlam görünen bir kilise. Biz gittiğimizde bu kilisenin de kapıları kapalıydı ve duvarları çok yüksekti. Diğeri gibi tırmanabileceğiniz tarzda bir alan yoktu, eğer gittiğinizde açık olursa bana da fotoğraf göndermeyi unutmayın.
3. Eski Kilise
Kayaköy’ün deniz gören bu eşsiz noktasını bulabilmek için biz neredeyse bir saat uğraştık. Biz Yukarı Kilise tarafından girdiğimiz için herhangi bir tabela da göremedik. Buraya gidebilmek için öncelikle Aşağı Kilise’yi bulmanızı öneririm. Aşağı kiliseyi bulduktan sonra zaten tabelalar sizi yönlendiriyor olacak. Eski Kilise’nin bulunduğu tepeye bir de bayrak dikilmiş zaten aşağıdan da o bayrağı göreceksiniz. Hedefe ulaşmak için uzunca bir süre tırmanacaksınız baştan uyarıyorum. Ama sonuçta göreceğiniz manzara o yorgunluğa değecek. Buraya kilise beklentisiyle değil de manzara beklentisi ile çıkmanızı öneririm çünkü kilise denecek boyutta bir yapı yok, küçük bir ibadethane var diyelim.
Bu listenin dışında köyde yarı yıkık durumda olan sayısız ev göreceksiniz. Hepsinin içine girmek güvenli değil ancak bir kaçına girmenizi öneririm. Bu köyün çektiği acıları anlamak için o duvarlara dokunmak inanın tahmin ettiğinizden daha da önemli.
Yorum Yapabilirsiniz