Yürüyerek gezilebilecek şehirleri bir başka seviyorum doğrusu. Lviv doğru planlandığı zaman hiç toplu taşıma kullanmanıza gerek olmayan bir şehir. Gitmeden önce kendinizi sabah akşam enerjisi yüksek sokaklarına, konsept kafelerine ve turist sever insanlarına hazırlayın derim. Pandemi süresince gittiğim ilk yurt dışı tatili olduğu için bana ilaç gibi geldiğini itiraf edebilirim.
Ukrayna hakkında genel bilgiler için Ukrayna Gezi Rehberi yazımı okuyabilirsiniz.
Gezilecek tüm noktaları ve ihtiyacınız olan bilgileri aşağıda bulabilirsiniz. Aceleniz varsa maddelere tıklayarak detay yazılarına hızlıca da ulaşabilirsiniz. Her başlığın en sonunda Google Haritalar’da yer alan tam konumlarına ait linkleri de bulunmaktadır. Lviv’de tabelalar da dahil İngilizce çok az göreceğiniz için bu konumların özellikle işinize yarayacağını düşünüyorum. Sorularınızı, önerilerinizi, her türlü geri bildiriminizi yorum olarak bekliyorum.
1.Rynok Meydanı (Rynok Square)
2.Belediye Binası ve Ratusha Kulesi
3.Dominikan Katedrali (Dominican Cathedral)
4.Bernardin Kilisesi (Bernardine Monastery)
5.İtalyan Avlusu (Italian Courtyard)
6.Lychakiv Mezarlığı (Lychakiv Cemetery)
7.Yüksek Kale (High Castle)
8.Boim Şapeli (Boim Chapel)
9.Potocki Sarayı (Potocki Palace)
10.Opera Binası (Opera House)
11.St. George Katedrali (St. George’s Cathedral)
12.Ivan Franko Parkı
13.Bilim İnsanları Evi (The House of Scientists)
14.Taras Shevchenko Bulvarı
15.Barut Kulesi (Gunpowder Tower)
16.Kayıp Oyuncaklar Müzesi (Yard of Lost Toys)
1.Rynok Meydanı (Rynok Square)
Şehrin kalbi durumunda olan bir meydan olduğu için ister istemez içinden geçeceksiniz. Usulden listeye ekledim, özellikle görmek için plan yapmanıza gerek olmayacak burası için, zaten rotanız illa ki sizi buraya sürükleyecek. Meydanın etrafında sıralanan kafelerden birine oturarak bir yerlere koşturan insanları izleyip bir yandan kahve yudumlamak fikrini bir düşünün derim.
Meydanın iki tarafından çekilen görselleri aşağıda görebilirsiniz.
Google haritalar linkine buradan ulaşabilirsiniz.
2.Belediye Binası ve Ratusha Kulesi
Rynok Meydanı’da bulunan Belediye Binası ve binaya bağlı Ratusha Kulesi listenizde en üste almanız gereken bir nokta. Belediye Bina’sında turistik herhangi bir aktivite yok ancak içinden kuleye ulaşmak için Belediye Bina’sının içinden 4. kata çıkmanız gerekiyor.
Kulenin giriş ücreti 40 UAH.
Ziyaret saatleri Pazartesi ve Salı 09.00 – 18.00, Çarşamba ve Perşembe 09.00 – 20.00, Cuma 09.00 – 17.00, Cumartesi 09.00 – 16.00, Pazar günleri kapalı.
Baştan uyarıyorum, merdiven çıkmayı sevmeyen planına kuleye çıkmayı eklememeli. Kaç merdiven çıktık bilmiyorum (300 ile 500 arasında olduğu söyleniyor) ama insanın resmen başı dönüyor. Merdivenlerin sayısının yanında darlığı da insanı yoruyor çünkü bir yandan siz çıkarken başkaları da inmeye çalışıyor. Bu zahmete değiyor mu? Tabi ki değiyor. Merdivenler bittikten sonra şehri tam 65 metre yukarıdan görmenin keyfi başkaydı doğrusu.
*Detaylı görsellere Instagram hesabımdan ulaşabilirsiniz. Kısayol linkini buraya bırakıyorum.
Google haritalar linkine buradan ulaşabilirsiniz.
3.Dominikan Katedrali (Dominican Cathedral)
Tam bir kilise ve katedral cenneti olan Lviv’de adım başı tarihi bir dini yapı görebilirsiniz. Buram buram barok mimari kokan bu yapının dışını ayrı içini apayrı beğendim. Bence Lviv’de görülmesi gereken en güzel katedral burası.
Katedralin tarihi ise 14. yüzyıla dayanıyor. Geçmişi bu kadar eski olduğu için başına gelmeyen kalmamış, defalarca çıkan yangınlarla savaşmış ve bugünkü görüntüsüne 18. yüzyılda ulaşabilmiş.
Aynı zamanda katedralin içinde gezebileceğiniz Lviv Din Tarihi müzesi mevcut.
Bu katedralin bulunduğu meydanda bir de ikinci el pazarı kuruluyor, gelmişken göz atmanızı öneririm.
Giriş için herhangi bir ücret talep edilmiyor. Ziyaret saatleri 10:00 ile 18:00 arasında.
Google haritalar linkine buradan ulaşabilirsiniz.
Google’da ismi The Church of the Holy Eucharist olarak geçmektedir, nedenini araştırmak için uzun bir zaman harcasam da bir sonuca ulaşamadım.
4.Bernardin Kilisesi (Bernardine Monastery)
Lviv’in yerlileri tarafından da sıklıkla kullanılan bu kilisenin içi o kadar detaylıydı ki Ukrayna’da en uzun vakit geçirdiğimiz kiliselerden biri olabilir. İnsanlar bir yandan ibadet ettikleri için tam turistik bir kilise olduğu söylenemez ama el yapımı olduğuna inanamayacağınız bu görselleri sizin de görmenizi isterim.
Tarihi 15. yüzyıla uzanan bu görkemli yapının bitişi 17. yüzyılı bulmuş. Bir dönem Rusların isteği üzerine kapatılmış. 1991 yılında yenileme çalışmaları yapılarak kullanıma yeniden açılmış.
Bizim kadar şanslıysanız sizin de hemen her gün yapılan ayinlere denk gelme ihtimaliniz var.
Google haritalar linkine buradan ulaşabilirsiniz.
5.İtalyan Avlusu (Italian Courtyard)
Ukrayna’ya minik bir İtalya molası.
Lviv’de açık ara en keyif aldığım yer burası oldu Lviv’de. Vaktimiz kısıtlı olduğu için avlunun giriş kısmında yer alan alan kafede kahvemizi yudumlayamadık. Onu da bir sonraki gidişimizde yapacaklarımızın arasına aldık. Eğer fotoğraf çekmeye meraklıysanız buraya bir kaç saatinizi ayırmalısınız. Çünkü genelde kalabalık olduğu için her fotoğrafta yukarıda gördüğünüz boş anını yakalamak için beklemeniz gerekiyor. Sürekli bir insan sirkülasyonu olduğu için onunların geçişlerini beklemek vs zaman alıyor. Eğer sadece görüp çıkacağım derseniz çok küçük bir avludan ibaret 15 dakikanızı almaz.
Bu alan sadece avlu değil aynı zamanda da bir tarih müzesi yer alıyor. Lviv tarihini merak edenler Lviv Tarih Müzesi’ni buraya kadar gelmişken ziyaret edebilirler.
Sadece avluyu görmek isterseniz giriş ücreti 10 UAH, Lviv Tarih Müzesi ise 50 UAH.
Şehirin tam merkezinde olduğu kolay bir şekilde ulaşım sağlayacaksınız buraya.
Google haritalar linkine buradan ulaşabilirsiniz.
6.Lychakiv Mezarlığı (Lychakiv Cemetery)
Açık hava müzesi gibi mezarlık mı olur? Gerçekten de oluyormuş. Yurtdışı gezilerinde mezarlık dolaşanlardan değilimdir -mezarlık benim için kasvet olduğu için tatilde pek tercih etmiyorum- ancak burası bambaşkaydı. Çok büyük bir alana sahip olan bu mezarlığın girişinde bir harita göreceksiniz, haritada işaretli yerlerdeki eserleri görmeniz yeterli oluyor. İç taraflarına girdikçe normal klasik mezarlığa dönüşüyor.
Mezarlık şehir merkezinden bir tık uzakta yer alıyor. Yürüyerek yarım saatte, tramvay ile 15 dakikada ulaşabilirsiniz. Biz Pidvalna St durağından 1 numaralı tramvayla giderek mezarlığın tam önünde indik. Tramvay ücreti kişi başı 10 UAH.
Mezarlığa giriş 50 UAH, ziyaret saatleri kış aylarında 09.00 ile 18.00 arasında, Yaz aylarında 09.00 ile 20.00 arasında.
Mezarlığa ait bir kaç görseli aşağıda bulabilirsiniz.
Mezarlığın Kapısı
Google haritalar linkine buradan ulaşabilirsiniz.
7.Yüksek Kale (High Castle)
Bence şehrin en iyi manzarasına sahip noktası burası. 360 derece tüm şehir ayaklarınızın altında olmasını seviyorsanız (her şehirde bunu bulmak mümkün olmuyor) burası tam size göre. Bir de üzerinde açık bir havada güzel bir gün batımı eklenince tadından yenmeye kıyılamayacak seviyeye geliyor. Bu seviyeye gelmesi için biz bu noktayı özellikle yağmursuz bir günün planına aldık(3 günlük gezimizin 2 günü yağmurluydu).
Merkezden 20 dakikada yürüyerek girişe ulaştık. Kale kısmı sadece adında yer alıyor, yukarı çıkarken bir yıkıntı göreceksiniz. Zamanında o yıkıntı şehri koruyan kalelerden biriymiş ancak kalenin kendisi zamana karşı pek korunamamış.
Bu kadar güzel manzara ulaşmak öyle pat diye olmuyor tabiki 20 dakikalık yürüyüşün ardından sizi bilmem kaç tane merdiven bekliyor. Biraz bacak kası yaparak buraya gelirseniz avantajınıza olur. Merdivenler bittikten sonra göreceğiniz manzara zaten bacaklarınızın ağrısını unutturacak.
Bu kadar çıkmayıp 25 dakikalık yürüyüşle parka giriş yaptıktan sonra sağdan biraz ilerlediğinizde bir manzara terası ile karşılaşacaksınız ancak buranın yükseliği diğeri kadar olmadığı için kısıtlı bir manzara alanınız olacak.
Detay görseller için Instagram hesabımda öne çıkardığım hikayelerimi inceleyebilirsiniz. Kısayolu buraya bırakıyorum.
Google haritalar linkine buradan ulaşabilirsiniz.
Google’da High Castle olarak arattığınızda çıkan konum sizi tepedeki manzara noktasına değil kaleye götürüyor, bilginiz olsun.
8.Boim Şapeli (Boim Chapel)
Lviv’de görebileceğiniz en değişik yapılardan biri Boim Şapel. Diğer yapılardan o kadar farklı ki görür görmez tanıyacaksınız. Tüccar bir ailenin yaptırmış olduğu şapel ilk zamanlarında beyaz renginde iken zamanla günümüzdeki rengini almış.
Sizce de çok orijinal durmuyor mu?
Giriş ücreti kişi başı 50 UAH, ziyaret saatleri 10.00 ile 19.00 arasında, sadece Pazartesi günleri kapalı.
Google haritalar linkine buradan ulaşabilirsiniz.
9.Potocki Sarayı (Potocki Palace)
Lviv listenizin ilk sıralarınızda ziyaret etmeniz gereken yerlerden biri de Potocki Sarayı.
Tasarımının Fransız’da yer alan bir otelin aynısı olduğu biliniyor. Bunu okuduğunda asilliğinin nereden geldiği benim için anlam kazandı çünkü mimari olarak Ukrayna’da göreceğiniz tarzda bir mimari değil. Dışının güzelliği içine vurmuş olan bu sarayın içinde bir de sanat galerisi mevcut. İçi de oldukça büyük olduğu için bir kaç saati buraya ayırmak gerekiyor.
Bizim yağmurdan dolayı şaşan planlarımız kısıtlı vakit olarak bize geri döndüğü için buranın içini gezemedik. Umarım siz benim yerimize gezip yorumlarınızı benimle paylaşırsınız.
Giriş ücreti kişi başı 90 UAH, ziyaret saatleri de günlere göre değişiklik gösteriyor. Salı ve Cuma 11.00 – 17.00, Cumartesi ve Pazar 10.00 – 18.00, Pazartesi günleri kapalı.
En doğru bilgiye kendi sitesinden ulaşabilirsiniz. Linki buraya bırakıyorum.
Google haritalar linkine buradan ulaşabilirsiniz.
10.Opera Binası (Opera House)
Lviv en çok özenilen binası olduğunu söyleyebilirim. Dışı ayrı içi ayrı büyüledi beni. Binanın içini mutlaka gezmenizi ve eğer vaktiniz olursa bir oyun izlemenizi tavsiye ederim. Başarılı bir salonları ve oyuncu kadroları var. Gösterilen oyunların da özenle seçildiğini oyun takvimine baktığınızda net bir şekilde görebiliyorsunuz. Biz ilk planımızı yaparken oyun izlemek için yeterli vaktimiz olmayacağı sonucuna varmıştık. Ancak Opera Binası’na vardığımızda bir oyun sergilenmek üzere olduğu için ziyarete açık olmadığı söylendi. Tam oyunun üzerine gittiğimiz için bunun bir işaret olduğunu düşünerek planımızda ufak değişikliklerle 2 saatimizi buraya ayırdık. Bu da bize oturacağımız bir kafeyi listeden silmek olarak geri döndü. Şimdi dönüp baktığımda iyi ki yapmışız diyorum çünkü dillerini anlamasak da oyundan gerçekten etkilendik. Bilet fiyatları kategoriye göre 50 ile 500 UAH arasında değişiyor.
Google haritalar linkine buradan ulaşabilirsiniz.
11.St. George Katedrali (St. George’s Cathedral)
Şehrin biraz dışında kalsa da yürüyerek rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Güzel bir planlama ile de buraya gelirken yol üzerinde bir kaç noktaya da uğrayabilirsiniz. Turistik amaçtan ziyade yerel halkın kullanımına açık olan bir katedral. Dışının heybeti ve etrafındaki duvarlar bizi çok şaşırttı çünkü Lviv’de genelde şehir ile bütünleşmiş kiliseler ve katedral görmeye alışmıştık. Burası biraz da izole bir alanda kalmış diyebilirim. Oldukça özenilerek yapılan bir yapı olduğunun sinyalini zaten görür görmez anlayacaksınız.
Giriş için bir ücret zorunluluğu yok ancak nezaketen bağışta bulunulması bekleniyor diye okuduk. Biz gittiğimizde içeride bir ayin olduğu için 5 dakika bile gezemedik diyebilirim, o yüzden herhangi bir bağışta bulunmadık. 10.00 ile 20.30 saatlerinde ziyarete açık.
Google haritalar linkine buradan ulaşabilirsiniz.
12.Ivan Franko Parkı
Kahvenizi yudumlayı sandviçinizi yiyebileceğiniz kıvamda bir park olarak düşünebilirsiniz. İçinde özellikle görmeniz gereken bir alan yok ancak ufak bir mola vermek için ideal bir park. Opera Binası, The House of Scientists ve St. George Katedrali’ne yakın konumda bir park olduğu için buraları ziyaret ederken uğrayabilirsiniz.
Özellikle bahar aylarında ziyaret edecekseniz bir başka güzel oluyor.
Google haritalar linkine buradan ulaşabilirsiniz.
13.Bilim İnsanları Evi (The House of Scientists)
8 Salon ve 1051 m2’den oluşan bu eşsiz ev iddiaya girerim sizi de benim gibi tahmin ettiğinizden daha çok etkileyecek. Saat 09:00 ile 18:00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz, giriş ücreti kişi başı 30 UAH. Gelelim adıyla alakası olmayan hikayesine.
Bina, 1898 yılında ünlü Avusturyalı Fellner ve Helmer şirketi tarafından tasarlanmış ve inşa edilmiş. Zamanında Lviv’in seçkinleri için eski kumarhane olarak kullanılmış, değerli bir neo-barok mimari ikonu olarak kabul edilmektedir. Yakın geçmişte de ismi değiştirilerek kullanıcıların ziyaretine açılmış durumda.
Fotoğrafçılar için mükemmel bir nokta olduğunu söylememe gerek yok sanırım, fotoğraflardan anlaşılıyordur. Ciddi bir yoğunluk yoktu biz gittiğimizde, rahat bir şekilde fotoğraf çekebildik. Eğer fotoğraf meraklısıysanız benim gibi sarı yağmurluğunuz ile gelmeyin derim buraya. Romantik bir elbise ile merdivenlerde süzülmek güzel bir fikir olabilir mesela. (Yağmurdan dolayı elbisesini giyememiş Gizem yerine de salının tarih kokan merdivenlerde.)
Ev giriş bölümü (eşi benzeri olmayan merdivenler burada), ziyafet salonu, konferans salonu, beyaz salon, sarı salon, kırmızı salon, mavi salon, balkon ve bahçeden oluşuyor. Ancak tüm salonlar ziyarete açık durumda değil. Biz gittiğimizde 2 salon kapalıydı, diğer her yeri ziyaret edebildik.
Eğer azcık da olsa hayalperest yönünüz varsa bu evi gezerken evde yaşananları hayal etmekten kendinizi alamayacaksınız.
Google haritalar linkine buradan ulaşabilirsiniz.
14.Taras Shevchenko Bulvarı
Şehrin merkezi bölgelerinden birinde yer alan bulvarın en güzel kısmı iki yanı ağaçlarla çevrili olan aşağıdaki yolu. Burada yürümesi oldukça keyifliydi. 3 günlük gezimizin 3 gününde de buradan geçtik ve her gün ayrı bir etkinlik vardı. Oldukça hareketli olan bulvarda umarım siz de değişik etkinliklere rastlarsınız.
Google haritalar linkine buradan ulaşabilirsiniz.
15.Barut Kulesi (Gunpowder Tower)
16 yüzyıl yapımı bir kule savaş zamanlarında silah ve barut saklanırmış. Savaş olmadığı zamanda da tahıl ambarı olarak kullanılırmış. Girişindeki merdivenlerde sizi şehrin sembolü olan iki tane aslan heykeli karşılayacak.
Kulenin için geziye açık değil, sadece dışarıdan görebilirsiniz. Önünde bulunan küçük parktaki ağaçlı yol da buradaki favori yollarımdan oldu.
Google haritalar linkine burdan ulaşabilirsiniz.
16.Kayıp Oyuncaklar Müzesi (Yard of Lost Toys)
Duyduğum en ilginç hikayesi olan müze oldu kendisi. Apartmanların arasında yer alan boşlukta bulunan bir kaç oyuncak ile başlamış tüm hikaye. Apartman sakinleri sahipleri gelir alır diye oyuncakları toplamamış. Herhangi resmi bir dayanağı olmayan bu açık hava müzesinin sadece adı müze, herhangi bir kapısı vs de yok. Bir apartmanın bahçesinde yer alıyor tüm oyuncaklar. Zamanla gösterilen ilgiliden dolayı apartman sakinleri oyuncakların sayısını giderek arttırmış. İlginç bir şekilde de hem yerliler hem de turistler tarafından buraya ilgi gün geçtikçe artmaya devam etmiş.
Lviv planını yaptığım sırasında oyuncakların toplandığını okumuştum, bir umut gidip baktım yine de. Maalesef bir tane bile oyuncak kalmamıştı. Yakın zamanda gidecekseniz boşuna oraya kadar yürümeyin derim. Umarım yeniden canlandırılır burası.
Google haritalar linkine burdan ulaşabilirsiniz.
Günlük gezi rotasını aşağıdaki gönderilerde bulabilirsiniz.
Yorum Yapabilirsiniz