Sanat, kültür, eğlence, lezzet ve tarihin birleşimi olan Maontrmartre bir Paris mahallesinden beklenen her şeyi karşılıyor.
Herkeste gördüğünüz klasik Paris rotasına farklı bir nokta eklemek isterseniz bu mahalle tam da size göre. Ancak baştan uyarıyorum: burası neredeyse bir gününüzü alacak kadar dolu dolu bir yer. Hepsini görmek şart mı? Tabi ki değil. Birazdan sıralayacağım noktalardan en ilginizi çekenleri seçerek kendinize daha küçük bir rota çıkarabilirsiniz. Dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta gözde mahallemize olan yoğun talep. Sabah erken saatte buraya ulaşırsanız çok rahat edersiniz. Öğlen ya da öğleden sonra dolmaya başlıyor sokaklar. Mahalle içinde bazı noktalar var ki asla boş yakalanamıyor. Ayrıca konum olarak Paris’in bir tepesinde yer aldığı için bazı sokakları biraz yokuşlu. Aşağıda belirttiğim sırayı takip ederek gezerseniz o dik yokuşları çıkmaya çok fazla maruz kalmayacaksınız. Yine de buraya rahat bir ayakkabı ile gelmekte fayda var.
Paris’e dair çok daha fazlasını merak ediyorsanız Instagram’da öne çıkardığım Paris I, Paris II ve Paris III hikaye serilerini izlemenizi öneririm. Paris ile ilgili blogda yer alan tüm yazılara buradan toplu halde ulaşabilirsiniz.
Detaylara geçmeden önce rotaya rahat ulaşabilmeniz için hazırladığım haritayı kaydetmeyi unutmayın.
1.Abbesses Durağından Mahalleye Giriş
Favori mahallemize girişi 12 numaralı metro hattının Abbesses durağında inerek yapıyoruz. Durağın dikkat çekici Paris duraklarından biri olduğunu özellikle belirmem lazım. Meraklıları çıktıktan sonra fotoğrafını çekmek isteyebilir. Bu tarz metro çıkışlarını Paris’in bir çok yerinde göreceksiniz.
2.Wall of Love
İlk noktamız Abbesses durağının hemen yanında bulunan minik parkın içindeki Aşk Duvarı. 250 dilde 311 kez ‘Seni seviyorum’ ifadesinin yer aldığı 612 çinili emaye lavdan oluşan bu duvar fotoğraf çekmeyi sevenlerin favori noktalarından biri.
Duvara yaklaşır yaklaşmaz ilk refleksimiz Türkçe’yi aramak oldu tabi ki. Duvarın sol tarafında yukarı doğru bakarsanız hemen “Seni Seviyorum” yazısını göreceksiniz.(Aşağıdaki fotoğrafta görebilirsiniz.) Mahalledeki en turistik noktalardan biri olduğu için sabah ilk durağımız olarak burayı seçtik. Mantıklı bir hareket olduğunu rotanın sonuna doğru yeniden önünden geçtiğimizde net bir şekilde gördük. Bir kaç saat içinde inanılmaz bir kalabalık birikmişti önünde. Minik bir parkın içinde olduğu için fotoğraf alanı oldukça dar bir duvar.
3.Amelie’nin Evi (Au Marché de la Butte)
Amelie filmini sevenlerdenseniz sizin için güzel bir haberim var. Montremartre, filmin çekildiği mahalle olduğu için burada Amelie’dan izler bulmakta zorlanmayacaksınız. Çok büyük hayranı değilim ama yine de gelmişken görmek isteyenlerdenim. İlk olarak evinin önünden geçtik. Aşağısındaki marketi görünce zaten direkt hangi bina olduğunu ayırt edebiliyorsunuz.
Rotanın sonlarına doğru Amelie’nin çalıştığı kafenin de önünden geçtik. Meraklıları için onun da konumunu buraya bırakıyorum.
4.Ünlüleri Ağırlayan Pansiyon “Le Bateau-Lavoir”
Picasso’nun ve bir çok ünlü sanatçının bir dönem geçici evi olan Le Bateau-Lavoir de bu mahalledeki kıymetli noktalardan biri.
5.Mahallemizin Yel Değirmeni “Le Moulin Blute-Fin”
18. yüzyıldan kalma bu yel değirmeni yeni gözde olan mahallemizin aslında Paris’in eski köylerinden biri olduğunu kanıtlar niteliğinde bırakılmış gibi. Değirmenin hemen altında bulunan kafe de turistler tarafından oldukça ilgi görmekte. Vaktiniz var ise bir kahve için lezzetli görünen tatlılarından deneyebilirsiniz.
6.Duvardan Geçen Heykeli “Le Passe-Muraille”
Gördüğüm en ilginç heykellerden biri Duvardan Geçen romanındaki Duteilleu karakteri olabilir. Bu duvarın önünden bilmeden geçmeseydim gerçekten çok daha şaşırtıcı olabilirdi. Çalışkan gezgin olarak tüm araştırmalarımı yaparak geldiğim için bana sürpriz olmadı. Heykelin burada olmasının sebebi de romanın yazarının evinin bu mahallede olması. Romanı okuma şansınız olursa tabi bu heykel çok daha anlamlı olur.
7.Montremartre’nin İsim Babası “Statue of Saint-Denis”
Bir heykelden diğerine geçiş yapıyoruz hemen. Aşağıda görmüş olduğunuz heykelimizin önemi de gözde mahallemizin isim babası olması. Ayrıca Paris’in ilk piskoposu ve Fransa’nın koruyucu azizi. 3. yüzyılın ortalarında Montmartre tepesinde inancından dolayı başı kesilerek öldürüldü. Aynı zamanda bir efsaneyi de Aziz Denis’e bağladıkları için heykelde başını taşıyor gibi bir görüntü var. Efsaneye göre Aziz Denis başı kesildikten sonra elleriyle tutarak, Tanrı’nın türbesi olarak belirlediği yere kadar götürdüğü inancı mevcuttur.
8.Dalida Heykeli
Ajda Pekkan’dan yıllardır dinlediğimiz “Palavra Palavra” şarkısının orjinalini bir de Dalida’dan dinleyiniz. Hem güzelliği ile hem de müziği ile adını dünya çapında duyuran sanatçımız İtalyan asıllı olmasına rağmen yaşamanı Fransa’da geçirmiş. Bu nedenle bu mahallede bir heykeli mevcut. Bir sonraki noktaya geçerken yolunuzun tam üzerinde kalacağı için minik bir selam verip devam edebilirsiniz.
9.En Popüler Kafe “La Maison Rose”
Instagram’ın en popüler fotoğraf noktalarından birine geldi sıra. Eğer bu mahalleyi öğleden önce gezecek şekilde planladıysanız bir tık daha şanslısınız. Her halükarda önünde insanlarla karşılaşacağınız gerçeğini kabul ederek buraya gelmelisiniz. (Sabahın ilk ışıklarında gelmediğiniz sürece tabi.) Biz öğlene doğru varsak da çok ciddi bir kalabalık ile karşılaşmadık. Biraz bekleyerek istediğimiz fotoğrafları yakalayabildik.
Burası aslında bir kafe, renginin güzelliğinden dolayı ünlenmiş durumda. İsterseniz burada minik bir kahve molası da verebilirsiniz.
10.Kabare En Şirini “Au Lapin Agile”
Rengi ile beni kendine çeken bir yer burası. Normalde listemizde yoktu, tamamen rengine vurulup kendisine doğru ilerledim. Daha sonradan araştırdığımda buranın gönüllerden oluşan bir grubun yönettiği kabere olduğunu öğrendim. Eğer programınıza uyarsa buraya akşam da gelerek eğlenceli bir gece geçirebilirsiniz.
Kabare, her türlü güncel sorunu ince bir alayla, iğneleyici, yerici, taşlayıcı bir tutumla ele alıp toplum eleştirisine yönelen tiyatro türü. Özellikle siyasal ve toplumsal konulara yoğunlaşan kabarede, ezgiler, danslar, skeçler, monologlar, diyaloglar ve hatta saydam gösterileri ve kısa filmlere de yer verilir. Kabare, güldürücü ve eğlendirici olmasına rağmen, temelde ciddi tiyatro türleri arasında kabul edilir. Kabare kelimesi, Fransızca meyhane anlamına gelen “cabaretden” türetilmiştir. (https://tr.wikipedia.org/wiki/Kabare)
11.Mutlaka Fotoğraflanması Gereken “Le Consulat”
Kırmızı sever olarak Paris’te canlı görmek istediğim yerlerden biriydi Le Consulat. Etrafta inanılmaz bir kalabalık olsa da burası her zaman çok güzel görünüyor. Özellikle buraya oturup bir şeyler atıştırırken etraftan geçen kalabalığı izlemek keyifli bir etkinlik olabilir. Bizim programımız yoğun olduğu için devam etmek durumunda kaldık.
12.Sanatın Canlı Örneği “Ressamlar Tepesi”
Sanatsız bir Paris mahallesi düşünebilir misiniz? Ben düşünemem.
Ressamlar Tepesi’nde canlı canlı resimlerin yapılışını, portrelerin anlık nasıl çizildiğini ve birbirinden güzel el emeği sanat ürünlerini görebilir ve satın alabilirsiniz. Her noktada birbirinden yetenekli insanlarla dolu bu nokta beni tam anlamıyla Paris’te hissettirdi.
Burada ressamların o sırada yaptığı eserlerini izleyebilir, kendi portrenizi çizdirebilir, eserlerden satın alabilirsiniz.
13.En Kalabalık Nokta “Sacre Coeur”
Montremantre’nin boş yakalayamayacağınız nadir yerlerinden birinde sıra. Sabah erkenden de gelseniz burası hep kalabalık. Bembeyaz ve heybetli cüssesi ile sizi karşılayacak olan bu bazilikada biraz Roma ve Bizans etkileri gözünüze çarpacaktır. Dış görüntüsü beni inanılmaz etkilediği için bir süre boyunca detaylı bir şekilde inceledim burayı. İçine giriş ücretsiz ancak şehir manzarasının izlendiği kubbesine çıkmak 5 Euro. Rotamızın sonuna doğru buraya geldiğimiz için saat baya ilerlemişti. Bazilikanın içinde insan sayısı baya arttığı için içeriye girmeye yeltenmedik bile.
Hemen önünde yer alan merdivenler vakit geçirmelik en popüler yerlerden, üstelik manzarası da baya başarılı. Merdivenlerin etrafındaki demirlere kilit asma olayı burada da var. Eğer romantik bir tatildeyseniz bilmek işinize yarar diye belirtmek istedim 🙂
Eğer benim rotadan ilerlemek istemeyip buraya direkt çıkmak isterseniz önündeki dik ve uzun merdivenleri tırmanmak yerine merdivenlerin yanında bulunan füniküleri kullanabilirsiniz. Ücreti bir metro bileti kadar. Bizim rotayla geziyorsanız buraya dolaşarak geldiğiniz fünikülere ihtiyaç duymayacaksınız.
14.En Güzel Fotoğraf Oyunlarından “Batık Bina”
Siz de benim gibi fotoğraf oyunlarını sevenlerden misiniz? O zaman yazının en eğlenceli bölümlerinden birine geldik.
Sizce fotoğraftaki ev gerçekten yamuk mu? Elbette değil. Gerçek halini aşağıda görebilirsiniz.
L’Envol isimli oteli Sacre Coeur’un merdivenlerinin hemen yanında bulunan yeşilliğe geçerek ufak bir hile ile (kamerayı çevirerek) bu şekilde fotoğraflayabilirsiniz.
15.Fotoğraf ve Sakin Mola Noktası “Square Marce”
Sacre Coeur etrafındaki kalabalıktan dolayı fotoğraflaması en zor yerlerden biri. Eğer insansız ve farklı açıdan bir fotoğraf çekmek isterseniz bu parka gelerek hem minik bir mola verip hem de Sacre Coeur’u en güzel açılardan birinden çekebilirsiniz.
16.Atlı Karınca Sevgisi “Carrousel de Saint-Pierre”
Atlı karınca sevgim sanırım yaşlansam da bitmeyecek. Beni çocukluğuma götürdüğü için her gördüğüm yerde ya izliyorum ya biniyorum ya da doyasıya fotoğraflıyorum. Bu noktanın bir diğer önemi de Sacre Coeur fotoğrafını çekebileceğiniz güzel noktalardan biri olması.
17.Minik Bir Tatlı Molası “Les Petits Mitrons”
Paris Yemek Rehberi isimli yazımda aslında buradan bahsetmiştim ama mahalle sınırları içinde olduğu için es geçmek istemedim. Meyveli tartlar yapan bir tatlıcı ancak ben benim tart beklentimden çok farklı bir yapısı var. Beğeneni çok olduğu için listeden çıkarmaya kıyamadım, belki aranızdan biri beğenir tadını.
18.Gönüllerin 1 Numaralı Kabaresi “Moulin Rouge”
Kabare kültüründen yukarıda bahsetmiştim. Moulin Rouge o kültürün en önemli örneklerinden biri. İkonikleşen yel değirmeni ile de olmazsa olmaz fotoğraf noktalarından kendisi.
Eğer vaktiniz var ise burada izleyeceğiniz bir kabare yıllarca anlatacağınız anılarınızdan birine dönüşebilir.
Yeni keşiflerde görüşmek üzere…
Yorum Yapabilirsiniz