GizemceKeşiflerTravel & Food
Dom Luis Porto

Porto Gezi Rehberi

Porto’da ilk günümüzde fotoğrafta gördüğünüz masalsı gökyüzü karşıladı bizi.

Resmen bir görsel şölendi, büyülenerek izledik bu renk cümbüşünü. Hal böyle olunca arşivden paylaşacağım fotoğrafları seçmek de oldukça çok zor oldu. Herkes bizim kadar şanslı olur umarım.

Porto ile ilgili uzun bir yazı sizleri bekliyor. Acelesi olanlar aşağıdaki başlıklara tıklayarak ilgili başlığın detay yazısına ulaşabilir.
1. Genel Bilgiler
2. Porto’ya Nasıl Gidilir?
3. Porto’da Nerede Kalınır?
4. Porto’da Gezilecek Yerler
4.1. Seramik Kaplı Porto Yapıları
4.1.1. Sao Bento Tren İstasyonu
4.1.2. Igreja do Carmo ve Igreja do Carmelitas Descalços
4.1.3. Santa Catarina Kilisesi
4.1.4. Igreja de Santo Ildefonso
4.2. Luis I Köprüsü
4.3. Duoro Nehri Turu
4.4. Teleferik ile Şehir Turu
4.5. Porto Katedrali
4.6. Lello Kütüphanesi 
4.7. Dekorasyonu ile Meşhur Majestic Cafe
4.8. Praça de Liberdade (Özgürlük Meydanı)
4.9. Riberia Meydanı
4.10. Torre dos Clerigos (Rahipler Kulesi)
5. Porto’da Ne Yenir?
6. Porto Hediyelikleri

1. Genel Bilgiler

Porto’da ilk günümüz her ne kadar muhteşem bir gökyüzü ile geçse de ikinci günümüzde bu kadar şanslı değildik maalesef, yağmurlu bir sabaha uyandık. Airbnb’den kiraladığımız evde neyse ki şemsiye mevcuttu, bu sayede rahat rahat gezebildik ikinci günümüzde de. Buraya kadar gelmişken sırılsıklam olsak da gezmemiz lazımdı, hava şartları bizi yıldıramazdı.

30.09.2019’de çıktığımız 16 gün süren hem gezmeli hem dinlenmeli olan seyahatimizin 5. durağıydı Porto. Keşfetmek için 2 günümüz vardı bu şehri, gezilecek yerleri Google’ladığımızda 2 günün buraya yetmeyeceği gerçeğiyle yüzleşmiştik ama son durağımız olan Madrid’e de vakit bırakmamız gerekiyordu. Bu tarz durumlarda listede en çok ilgimizi çeken ve birbirine yakın olan yerleri seçiyoruz.

Portekiz’in ikinci büyük şehri olan Porto’ya gittiğinize asla pişman olmayacağınızı net bir şekilde söyleyebilirim. Ama bizim gibi 2 gün ayırmamanızı da şiddetle tavsiye ediyorum. Tadını çıkara çıkara, hakkıyla gezebilmek için en az 4 gün ayırılmalı, her gün gelmiyoruz sonuçta Porto’ya. Bu şehrin çok başka bir büyüsü var. Küçük oluşu ve tarih kokan sokakları insana farklı bir huzur veriyor, doğası zaten şehirden ayrılmamanız ya da yeniden gelmeniz için yakanıza yapışıyor. Eğer şehri kısa sürede hızlıca dolaşmanız gerekiyor ise 3 saatlik önemli noktaları gezdiren rehberli turu tavsiye edebilirim. Alternatifli tüm turları aşağıda görebilir, detayları ve daha fazlası için tıklayarak Get Your Guide’ın sitesine hızlıca ulaşabilirsiniz.

Porto’ya Mayıs-Eylül aylarında gidilmesi öneriliyor, şehirdeki etkinlikler yoğun olarak bu aylarda yapılıyor. Ortalama olarak bu aylarda hava sıcaklıkları 20-24 derece civarında oluyor. Biz Ekim ayında Porto’daydık bence hava sıcaklığı normal düzeydeydi. Sadece bir ceketle çıkarak tüm şehri rahat bir şekilde gezebildim. 

2. Porto’ya Nasıl Gidilir?

İstanbul’dan direkt uçak ile ulaşım sağlayabileceğiniz bu şehre sadece merkeze gelene kadar ulaşım aracı kullanmanız lazım. Şehrin merkezini gezmek için herhangi bir ulaşım aracı kullanmanıza gerek yok, yürüyerek her yere ulaşabilirsiniz. Merkezde göreceğiniz turistik bir tramvayı var, hızlı tur için onu kullanabilirsiniz. İtiraf edim, yürüyerek gezilen şehirleri ayrı bir seviyorum. 

Biz Lizbon’dan Porto’ya geçtiğimiz için ulaşımı tren ile yaptık. Tren istasyonu merkezde olduğu için bizim için oldukça kolay oldu. Havaalanını kullanacaklar şehir merkezine ulaşım için havaalanının -1. Katına inip mor hat ile Trindade durağında inip sarı metro hattındaki Santa Ovidio yönüne binmeli.

3. Porto’da Nerede Kalınır?

Porto’da tercihimiz evde konaklamaktan yana oldu. Kaldığımız ev çok küçüktü ama evde pek vakit geçirmediğimiz için bize yetti. Kahvaltıyı dışarıda bir kahve ve sandviç olarak yaptık genelde, akşam yemekleri de zaten Porto’nun meşhur yemeklerini denemekle geçtiği için evde vakit geçirmeye ihtiyaç duymadık. Kaldığımız ev oldukça merkezi ve temizdi, denemek isteyenler linkine buradan ulaşabilir. Otel alternatiflerine göz atmak isteyenler de aşağıdaki arama butonundan hızlıca ulaşabilir.

 

4. Porto’da Gezilecek Yerler

4.1. Seramik Kaplı Porto Yapıları

Bir şehri keşfederken en çok keyif aldığım ve o şehri tanımak için bana referans olan şey sokaklar. Porto’da yapmaktan en çok keyif alacağınızı düşündüğüm şeylerden biri de tarih kokan bu sokakları dolaşmak. Sokakları dolaşırken birçok evin dış cephesini kaplayan seramikleri göreceksiniz. Porto’nun bu meşhur seramiklerine Azulejo adı verilmektedir. Bir çok tarihi yapının iç ve dış cephelerinde bu seramiklerle karşılaşacaksınız.

4.1.1. Sao Bento Tren İstasyonu
Dışarıdan Sao Bento Tren İstasyonu

En çok beğendiğim seramik örneklerinden biri Sao Bento Tren İstasyonu’ndaki seramiklerdi. Lizbon’dan Porto’ya tren ile geçtiğimiz için ilk gördüğüm yapı bu istasyon ve güzel seramikleri oldu. Fotoğraf meraklıları burayı da mutlaka gezi listesine eklesin. Tam 16 yıl süren bu harika işçilik bize Portekiz tarihini anlatıyor. Burayla ilgili ilginç bir bilgi okumuştum gitmeden önce. Portekizliler kusursuz olan tek şeyin Tanrı olduğuna inandıkları bir felsefeden esinlenerek istasyondaki seramiklerden biri özellikle yanlış yerleştirilmiş. Bulabilene benden ödül.

Tren İstasyonunun İçindeki Seramikler

4.1.2. Igreja do Carmo ve Igreja do Carmelitas Descalços

Yürüyüş mesafesinde ulaşım sağlayabileceğiniz en önemli noktalardan biri de meşhur ikizi kiliseler.

Birinin adı Igreja do Carmo ve diğerinin ise Igreja do Carmelitas Descalços. Bir tane kilise gibi görünen bu bitişik iki kilisenin dışında fotoğraf çekmeyeni adeta dövüyorlarmış gibi bir kalabalık mevcut. Bu kalabalıktan ve bizim zaman kısıtımızdan dolayı hızlıca kilisenin uzaktan fotoğrafını çekip tren istasyonuna doğru yol almıştık. (Porto’ya bir kere daha gitmek için bahane oldu bana da.) Bulunduğu caddeye de ismini veren Carmo Kilisesi’nin dışı nerdeyse tamamen beyaz ve mavi seramiklerle kaplı durumunda. Kilisenin mahzen kısmında bazı soylu ailelerin mezarları olduğu bilinmektedir. 

Buraya kadar gelmişken diğer ikizin de içini görmeden dönmemenizi öneririm çünkü iç dizaynı baya ilgi çekici. Giriş ücreti 3.5 Euro, ziyaret saatleri de 10:00 ile 17:00 arasında.

4.1.3. Santa Catarina Kilisesi

Capela das Almas (Ruhlar Kilisesi) diğer adıyla Santa Catarina Kilisesi de Porto’daki tarihi binalardan. Bolhao metro durağının çıkışında ulaşımı kolay bir noktada. Bu kadar seramikli kiliseden bahsetmişken burayı es geçmek haksızlık olurdu.

4.1.4. Igreja de Santo Ildefonso

Diğerlerine kıyasla biraz daha az turistik olan seramik kaplı kilise durağımız Igreja de Santo Ildefonso. 250 yıllık tarihi olan bu kilisenin hem iç hem de dış tasarımı ile hafızalarınızda yer etmeyi hak eden güzelliklerin arasında.

4.2. Luis I Köprüsü

Porto’da görmeniz gereken ilk yer bence Dom Luis I Köprüsü. Zaten görmemeniz imkansız gibi bir şey. Arşive baktığımda farkettim, bu köprünün sağında, solunda, üstünde, altında, her yerinde fotoğraflarım var, hakkını vermişim doğrusu. 

Üstelik o zamanlarda bu şekilde bir site ya da Instagram hesabı açıp sizlerle paylaşma düşüncem de yoktu. Şimdi gitsem muhtemelen iki katı çekerdim. Arşivi karıştırırken sürekli size de gösterebilmek adına “ah şurayı da şu açıyla çekseydik keşke” dediğim çok oldu. Umarım acemilikle çekilen bu görseller Porto’ya gitmeyenlerin gözünde biraz da olsa canlanmasına yardımcı olmuştur. (Köprünün bulabildiğim her açıdan fotoğraflarını aşağıdaki Instagram gönderimi yana kaydırarak görebilirsiniz.)

Porto ve Gaia bölgesi olarak şehri ikiye ayıran Duoro Nehri’nin üzerine kurulan Luis I Köprüsü, bence şehir içindeki en önemli mimari yapı. Gezinizi bu köprünün etrafında daha çok zaman geçirecek şekilde planlamanızı öneririm. Köprünün her iki tarafında ayrı görsel güzellikler mevcut, anılarınıza kazımanız gereken en önemli noktalar burada yer alıyor.

Eyfel Kulesi’nin mimarı Gustave Eiffel tarafından iki katlı olarak inşa edilmiş olan bu köprünün alt katı arabalara ayrılmışken üst katı tramvay için ayrılmış durumda. Yayalar her iki katı da kullanabiliyor ama rahat bir yürüyüş için üst katı kullanmanızı öneririm. Öncelikle ilk yapmanız gereken bu köprüyü yürüyerek geçmek. Köprünün üzerinde ve köprüyü geçtikten sonra her iki yakasında bol bol fotoğraf çekilmek. Fotoğraf meraklıları bu köprüyü gün batımı saatinde ziyaret edecek şekilde kendini ayarlarsa asla pişman olmayacaklar.

4.3. Duoro Nehri Turu

Köprünün kurulmasına neden olan Duoro Nehri kenarında bulunan teknelerle nehirde güzel bir tur atabilirsiniz. Hem köprüyü hem de şehri farklı açılardan 50 dakika ve 10 Euro ayırarak görebilirsiniz. Bizim vaktimiz kısıtlı olduğu için katılamadığımız daha kapsamlı bir tur mevcuttu, düşünenler için linkini buraya bırakıyorum. Eğer Porto’ya gider ve tekne turu yaparsanız beni de anmayı unutmayın. 

4.4. Teleferik ile Şehir Turu

Porto’da yapılacak aktivitelerden biri de Gaia bölgesine teleferik ile geçiş yapmak. Dom Luis I köprüsünden binerek Gaia bölgesine 10 Euro’ya ulaşabilirsiniz.

Şehri yukarıdan görmek istiyorsanız mantıklı bir tercih ama 5 dk süren bu teleferik fiyat performans olarak bence çok da gerekli değil. Bu güzel manzarayı değişik bir açıdan da  görmek isteyenler olabilir diye bu bilgiyi de paylaşmak istedim.

Şunu da belirtmem lazım, yürüyerek de rahat bir şekilde şarapevlerinin olduğu Gaia bölgesine ulaşabiliyorsunuz. Üstelik güzel sokaklar görmek de yanınıza kar kalıyor.

İkinci gün havanın yağmurlu olması ve mesafenin de bahsettiğim gibi kısa olmasından dolayı biz teleferiği tercih etmemiştik. Eğer denemene şansınız olursa deneyimlerinizi benimle de paylaşmayı unutmayın.

4.5. Porto Katedrali

Dom Luis I köprüsünün yakınında olan Porto Katedrali, dışarıdan kale gibi görünen bu katedral şehrin en merkezi noktalarından birinde. Direkt ziyaret etmeseniz bile önünüze çıkacaktır. Katedralin kale görünümünde olmasının temel nedeni geçmiş zamanlara şehri koruma görevini de üstlenmesi. Açıkçası Porto’ya gelene kadar 4 şehir gezdiğimiz ve çok fazla katedral/kilise gördüğümüz için buranın içerisine girerek az olan vaktimizi daha da azaltmak istemedik. 

4.6. Lello Kütüphanesi 

Harry Potter hayranları için Porto’yu ayrı sevecek. Sevgili yazarımız JK Rowling Felsefe Taşını yazarken bir süre yaşadığı Porto’dan fazlasıyla esinlenmiş. Bu kütüphanede uzun vakit geçirerek kitabının bir kısmını burada yazdığı biliniyor.  Gitmeden önce araştırırken okumuştum ama Livraria Lello yani Lello Kütüphanesi’ne gidince bunu net bir şekilde görmüş oldum. Bir de üzerine kütüphane çıkışı Porto Katedrali’nin önünde siyah pelerinli üniversite öğrencilerini görünce adeta kendimi Hogwats’ta hissettim.  (Yana kaydırarak aşağıdaki Instagram gönderimin üçüncü görselinden rahatsız etmemek için uzaktan çektiğimiz fotoğrafı görebilirsiniz.)

Lello Kütüphanesi de esinlenilmeyecek gibi değildi doğrusu, şimdiye kadar gördüğüm en güzel kütüphaneydi. 1869 yılında yapılmış, rengarenk tavanı, müşthiş ahşap görüntüsü ve oldukça dikkat çekici merdivenleri ile tüm turistleri üzerine çekiyor.  Eskiden ücretsiz olan bu kütüphaneye yüksek rağbetten dolayı giriş 5 Euro, isterseniz bu 5 Euro’nuzu özel basılan minik kitapları alarak da kullanabiliyorsunuz. Ben hatıra kalması için Küçük Prens’in İngilizce özel basımını aldım. 09:00-19:00 saatlerinde kütüphaneye giriş yapabilirsiniz. Porto’da bulunduğum iki gün içinde önünde kuyruk olmayan bir zamanı görmedim. Hatta biz yağmurlu olan ikinci günümüzde içeri girebilmek için sağlam sıra beklemiştik. Normalde sıra beklemekten nefret ederiz ama bu kütüphaneyle ilgili o kadar güzel yorumlar okuduk ki görmeden dönmek istemedik. -İyi ki de beklemişiz!-

4.7. Dekorasyonu ile Meşhur Majestic Cafe

Bir diğer sıra beklenmesine değecek yer Majestic Cafe, Porto’nun ikonik mekanlarından biri. Eğer önünde sıra olmadığını görürseniz hiç düşünmeden içeri atın kendinizi. Yine pek sevdiğimiz yazarımız J.K. Rowling Felsefe Taşı kitabını yazarken bu kafede de oldukça vakit geçirmiş. Kafenin içini görünce zaten buradan oldukça esinlendiğini net bir şekilde göreceksiniz.

4.8. Praça de Liberdade (Özgürlük Meydanı)

Praça de Liberdade (Özgürlük Meydanı) Porto’nun tüm güzel binalarının toplandığı ister istemez yolunuzun buraya düşeceği bir merkezilikte bulunan geniş bir meydan. Bu meydanda yer alan Belediye Binası en dikkat çeken yapılardan biri.

4.9. Riberia Meydanı

Riberia Meydanı, çeşit çeşit restoranların ve rengarenk evlerin olduğu Duoro Nehri’nin kıyısına açılıyor. Meydanın etrafında güzel hediyelik eşya dükkanları da mevcut. Ayrıca bu meydanın ara sokaklarında kaybolmak ayrı keyifli, Porto’nun tarih kokan yapısını ve kültürünü buradaki sokaklarda daha net görebilirisiniz.

4.10. Torre dos Clerigos (Rahipler Kulesi)

Porto’daki en eski yapılardan biri olan Torre dos Clerigos (Rahipler Kulesi), 75 metre uzunluğunda, Barok mimari örneği, 225 merdivene sahip, saat kulesi ve panaromik seyir için kullanılıyor. Şehrin her noktasından her yerden görebileceğiniz bu kuleye çıkıp Porto’yu yukarıdan seyretmek isteyenler, ücreti 5 Euro, 09:00 ile 19:00 saatleri arasında ziyarete açık.  

5. Porto’da Ne Yenir?

Porto’nun meşhur Morina Balığı ilk denenmeniz gereken yemeklerden. Hemen hemen her restoranın menüsünde bulabileceğiniz bu balığın yüzlerce pişirme yöntemini bulmuş Portolular. Bu balık dışında da diğer tüm deniz ürünlerini bulabilirsiniz Porto’da. Biz bir akşam yemeğimiz için meşhur restoranlarından biri olan Rabelos’u tercih etmiştik. Gitmeden önce rezervasyon yapılması gereken restoranların arasında. Fiyat ve performans olarak değerlendirdiğimde başarılı bulduğum bir yerdi. 

Bir diğer meşhur Porto yemeği Francesinha. Francesinha’yı Porto’da bir çok restorantta bulabilirsiniz, yöresel ve değişik bir yemek olduğu için özellikle denemenizi öneririm. Tad olarak benim damak zevkime çok uymadı ama aranızda sevecekler olabilir. Yöresel bir yemek olduğu için buraya kadar gelmişken tadına bakmadım demezsiniz en azından. Yöresel yemek deyince gözünüzde bizim yemekler gibi bir şey canlanmasın, Francesinha aslında üzeri sır dolu bir sosla kaplanmış içerisinde çeşiltli salamların etrafında patateslerin bulunduğu bir tost.

Ve ve ve şarap diyarı olan Porto’dan yanına bir şişe almadan dönülmemeli. Duoro bölgesinde yetişen üzümlerle yapılan Porto şarabı oldukça meşhurdur. Tatlı bir şarap olan Porto şarabının sırrı mayalanma sırasında şarabın içine atılan “brandy” de.  Tadım yaparak şarapçılık ile ilgili bilgi alabileceğiniz tüm şarapevleri Gaia bölgesinde toplanmış durumda. Sandeman, Calem, Taylor’s ve Offley en bilinen şarap evlerinden. Nehrin kenarında bir şarapevini tercih ederek bir yandan şarabınızı yudumlayıp bir yandan da şehirin güzel manzarasının tadına varabilirsiniz. Tam bir şarapseverim derseniz size tadım turlarına dahil olmanızı önerebilirim. Link için buraya tıklayabilirsiniz.

6. Porto Hediyelikleri

Eve dönüşte sevdiklerinize ya da kendinize hediye almak için en doğru yerlerden biri Porto. El yapımı hediyelikler çoğunlukta olduğu için biraz pahalı ancak eşsiz olmalarının getirdiği güzellik sizi de cezbedecektir. İlk olarak seramikler, çiniler ve bunların elle çizilmiş versiyonlarından her yerde her ücrette bulabilirsiniz. Portekiz şarabı, sabunu, zeytinyağı ve Lizbon’u anlatırken daha çok bahsedeceğim Ginja isimli likörü.

Gelelim benim en sevdiğim dönerken de yanıma bol bol aldığım meşe kabuğundan yapılan Portekiz Corkları’na. Cüzdanı, defter kılıfı, çakmak kılıfı, şapkası, nihalesi,… herşeyini yapmışlar. Ahşap görünümlü ve yumuşacık olmasına bayıldım. Dönerken mutlaka yanınıza alın derim.

Yorum Yapabilirsiniz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

3 Yorum