Valensiya ve yemek yan yana gelince akıllara gelen ilk yemek “paella” (okunuşu paeyya) oluyor. Neden mi? Çünkü paellanın anavatanı Valensiya.
Valensiya’daki yemek serüvenimize geçmeden paelladan biraz daha detaylı bahsetmek istiyorum. İspanya sınırları içinde bulunan hemen her şehirde bu lezzet ile karşılaşacağınız için biraz bilgi sahibi olmak önemli olacaktır. Paellayı dikkatli incelediğinizde içerisinde tıpkı İspanya gibi biraz Arap biraz da Roma esintileri bulabilirsiniz. Sebebinin ise Romalıların tavayı bulması, Arapların ise pirinç yetiştiriciliğini başlatması olduğu söylenmektedir.
İsmini içinde pişirildiğini tavadan alan ne bulduysan içine atmalık bir yemek paella. Pişirildiği tava tamamen paellaya özel altı düz, yanları çok yüksek olmayan, tabanında çukurlar bulunan ve boyutu porsiyona göre değişen bir tava. Bu tavanın ismi Katalanca’dan gelmektedir, içinde sadece bu yemeği pişirdikleri için yemeğin ismi de paella olarak anılmaya başlanmış. Paella tavasının tabanındaki küçük delikler diğer bir deyişle dişler, çeşitli işlevlere hizmet ediyor. Dipte kalan az miktarda sıvıyı yakalıyor, böylece tava katı hale geliyor ve yemeklerin pişmesi nispeten kolaylaşıyor.
Temel malzemesi pirinç olsa da elde ne varsa içine koydukları bir çeşit pilav olarak düşünebilirsiniz. Bölgesine bağlı olarak içindeki ürünler değişiyor et ürünleri temelde ikiye ayrılıyor. Deniz ürünlü paellada ahtapot, karides, kalamar, midye, istiridye vb. kullanılabiliyor. Et ürünlü paellada da tavşan, tavuk, domuz, salyangoz, bir çeşit füme İspanyol sosisi olan chorizo kullanılabiliyor. Sebze olarak da soğan ve sarımsak kesinlikle içinde yer alıyor. Ek sebzeler değişse de genel olarak fasülye, bezelye, ve dört parçaya ayrılarak eklenen enginara sık rastlanıyor. Herhangi bir kuralı vs yok, o an ne varsa onunla yapılıyor.
Paellanın en önemli püf noktalarından biri odun ateşinde pişirmek. Günümüzde hala bu şekilde pişiren restoranlar mevcut. Bir diğer püf nokta da pirincin çeşidi, yaygın olarak iki pirinç çeşidi ile yapılıyor; orta boy ve taneli. Pişince şekillerini koruyan bu pirinçler aynı zamanda lezzetli de oluyor.
İçine safran ekleyerek sarı hale getirenlere ve özellikle Barselona’da sık gördüğüm mürekkep balığının mürekkebi ile pirinçleri siyah hale getirenlere rastlayabilirsiniz.
İspanya’nın her yerinde bu yemeği görseniz de orijinaline en yakın olan Valensiya’da denemek bence şart. İçindeki ürünler değiştiği için her yediğimiz yerde farklı lezzetle karşılaştım. Şimdiye kadar favorim Sevilla’daki bir restoran olsa da orijinali olduğu söylendiği için Valensiya’da da mutlaka denemek gerektiğini düşünüyorum.
Masusa
Paella’yı bu kadar anlatmışken hemen denediğimiz yerin konumunu buraya bırakıyorum. Masusa, bize Valensiya’daki ev sahibimizin önerisiydi. Şimdiye kadar yediğim en iyi paella olmasa da bence deneye değer bir versiyonuydu. Valensiya’daki paellacılara mutlaka en az bir gün önceden rezervasyon yaptırmanın önemli olduğu bilgisini yine ev sahibimizden öğrendik.
Konusu geçmişken konakladığımız evin linkini yeniden buraya bırakıyorum. Ayrıca bu yazı ilginizi çekti ise Valensiya Gezi Rehberi yazımı da mutlaka okumalısınız.
Dulce de Leche Boutique
Kahvaltı ya da kahve ve tatlı molası için değerlendirebileceğiniz mükemmel nokta. Mutlaka ama mutlaka bir göz atın derim, zaten bir tatlıseverseniz vitrini gördüğünüz anda bekleyeceğiniz sıra umurunuzda olmayacak. Denediğimiz her şey baya lezzetliydi. Vitrini merak edenler için İnstagram hikayelerimi buraya bırakıyorum. Konuma da buradan ulaşabilirsiniz.
100 Montaditos
Gün içinde ufak atıştırmalıklar ve bira isterseniz de doğru adres 100 Montaditos olacaktır. Sandviç, ufak atıştırmalıklar, bira, salata gibi alternatif menüleri var. İnternette İngilizce menülerini bulamadım ama bizim gittiğimiz şubesinde vardı. Fiyatlar da gayet makul seviyedeydi. Birden fazla şubesi olduğu için konum bırakamıyorum, ilk gördüğünüz şubeye atın kendinizi.
Buraya kadar okuduysanız Cordoba Yemek Notları ve Granada Yemek Notları yazılarımı da okumanızı tavsiye ederim. Çok daha fazla öneri için takipte kalın.
Yorum Yapabilirsiniz